Heath Ledger’ın etkisinden çıkamadığı Joker’i, Christian Bale’ın Batman’i ve Christopher Nolan’ın imzasıyla, The Dark Knight bir efsane olarak sinema tarihinde yer alıyor. Peki bu üçleme ile Nolan bize ne izletti?

İyi bir film ile efsane bir film arasında aslında çok büyük farklar vardır. Efsane kabul edilen filmler hep farklı şeyler anlatmıştır. 90’larda kaybettiği itibarın üzerine Nolan ne yaptı da bir Batman hikayesi bir anda efsane oldu? Bunun cevapları aslında filmin her yerinde. Sadece oyunculuktan ya da hikayeden bahsetmiyorum. Bu üçlemenin çok ciddi bir altyapısı var. En başa sararsak, Nolan’a bu film Warner Bros tarafından Nolan’ın eşi üzerinden teklif edilir. Eşi Nolan’ın prodüksiyon işini yapmaktadır. Eşi, bu teklifi bir kahvaltı sırasında şakayla karışık iletir. Nolan hiç düşünmeden kabul eder ve hatta fikirlerinden bahsetmeye başlar. Bu fikirler beyaz perdede gördüğünüzden fazlasıdır.

Bu film anlattıklarıyla beraber oyunculuklarıyla da bir başyapıt. Nitekim başrollerden Heath Ledger, Joker rolüne hazırlanırken çok uzun süre kendini bir otel odasına kapatmış ve neticesinde rolün etkisinden çıkamamış ve hatta Oscar ödülüne kavuşamadan kendi hayatına son vermiştir. Kadroda Ledger’la perdeyi paylaşan Christian Bale, Gary Oldman, Aaron Eckhart, Michael Caine ve Morgan Freeman gibi çok önemli isimlerin bu projede payı çok büyüktür.

Batman’in Yaratılışı

Kadrodan bahsettik, projenin nereden geldiğini anlattık. Peki bize ne anlattı da efsane oldu? Öncelikle farklı bir Batman başlangıcı var diyemem. Yine Bruce Wayne ailesini kaybeder ve hikaye böyle başlar. Bruce, ailesinin katilinin yargı sürecini takip eder ve Carmine Falcone’la ilgili tüm bildiklerini anlatması karşılığında erken tahliye edilen katili adaleti sağlamak için öldürmeye karar verir ancak Falcone, Bruce’tan önce davranır ve Falcone’un gönderdiği bir tetikçi mahkeme çıkışında katili öldürür. Bunun üstüne Bruce, çocukluk arkadaşı ve savcı Rachel Dawes ile konuşması sırasında adalet ve hukuk sisteminden ve kendi planından da bahseder. Rachel’ın tepkisi çok sert olur. Rachel’la yaptığı konuşmadan etkilenir ve Falcone’den hesap sormaya gider. Falcone, Bruce’u pek umursamaz ve güç gösterisinde bulunur, gerçek gücün korku olduğundan bahseder. Falcone bu hareketiyle farkında olmasa da Batman’i yaratmıştır.

Bruce Wayne bu olaydan etkilenir ve kriminal olaylara saplantılı hale gelir. Sorduğu soru bellidir, insan neden suç işler? Bu soru üzerine Bruce ülke ülke gezer ve suç işler. Bruce, Çin’de bir hapishanede Ra’s al Ghul ile tanışır. Ra’s, yolunu kaybettiğini ancak League of Shadows isimli örgütüyle kendisinin de kötülükten nefret ettiğini ve gerçek adaleti aradığını söyler. Al Ghul ve örgütü, Bruce Wayne’i her konuda eğitir. Ra’s’a göre Bruce’un babası da hatalıdır. Katil de suçludur ve cezayı hak etmiştir ancak Bruce’un babası suçu önlemekle yükümlüyken engellemediği için ölümü hak etmiştir. Eğitimin sonunda Bruce’tan bir katili cezalandırmasını yani öldürmesini ister ve tam bu noktada yollar ayrılır. Bruce Wayne, Gotham’a döner ve Batman olur.

Ve Karşınızda, Joker…

Batman illegal olmasıyla birlikte modern dünya sisteminde bulunan ciddi bir boşluğu doldurmuştur. Suçlular hukuktan, yargı sisteminden, devletten korkmuyordur ama Batman’dan korkuyorlardır. Ra’s al Ghul şehri yakıp yıkmaya gelir, çünkü ona göre şehirdeki suçların sorumlusu tüm şehirdir. Batman ise mafyaları, gerçek suçluları yakalarsa sorunun çözüleceğine inanır. Batman şehri al Ghul’dan kurtarır. Şehir çoğunlukla temizlenmiştir. Tam da bu noktada efsanevi bir giriş sahnesiyle beraber asıl film başlar ve Joker masaya dahil olur.

Joker bir terörist niteliği taşır, bir reaksiyondur. Nereden geldiği, nasıl olduğu önemsizdir. Sadece oradadır ve yapacağını yapar. Yani terörizm vardır ve her an yaşanabilir. Joker, Batman’in öncüsü olduğu sisteme bir cevaptır, anarşizmdir. Batman ise bu sırada savcı Dent ve polis müdürü Gordon ile birlikte şehri temizlemektedir. Bu üçlü yasama, yürütme ve yargıyı yani devleti temsil eder. Bu konu film boyunca en güzel meşhur yemek masası sahnesinde tartışılır. Roma dönemine kadar giden bir konuşma geçer ve Batman’i şehrin suçluların eline geçmesine izin veren herkesin atadığı konuşulur ve şu sözle nokta konur: “Ya iyi olarak ölürsün ya da kötüye dönüşecek kadar uzun yaşarsın.” Bu söz aslında filmin sonuna bir göndermedir.

Suç dünyası bu sisteme terörle yani Joker’la cevap verir. Joker sistemin saçmalığını ispatlamak ister. Joker’ın sistemi yoktur. Onun sistemi kaostur. Ona göre sistemi kırmak yetmez, halkı da ister. Alfred bu konuda Bruce’u uyarır: “Bazı insanlar para gibi mantıklı şeylerin peşinde değildir. Satın almak, korkutmak ya da anlaşmak mümkün değildir. Bazı insanlar sadece dünyanın yandığını seyretmek ister.”

Yaralarım Nasıl Oldu, Biliyor Musun?

Filmin en çok konuşulan sahnelerinden bazıları Joker’ın “Yaralarım nasıl oldu, biliyor musun?” sahneleridir. Joker her seferinde farklı bir hikaye anlatır. Karşısındaki kişiye göre hikaye hep değişmektedir. Karşısındakini her zaman iyi tanır. Hatta gerektiği yerde araştırma da yapar. En can alıcı olanlarından biri de Rachel ile olan diyaloğudur.  “Benim bir eşim vardı, tıpkı senin gibi… Büyük kumar oynar ve tehlikeli adamlarla iş yapardı. Onu mutlu etmek için kendimi bu hale soktum ama ne oldu biliyor musun? Benim bu durumuma dayanamadı ve beni terk etti.” Bruce Wayne de Rachel’ı memnun etmek için Batman’e dönüşmüştür çünkü Rachel ona değişmesi gerektiğini söylemiştir. Rachel da halihazırda suçluları yakalamak için büyük planlar yapmaktadır, yani büyük kumar oynuyordur. Bruce, Batman olduğunda Rachel buna dayanamayacağını söyler ve terk eder. Joker zaten Batman’in kim olduğunu biliyordur. Bu da kendini Gordon’a yakalatmasını açıklar. Batman’e “Maskeni çıkar da kim olduğunu göster.” derken kimliğinden değil kişiliğinden bahsediyordur. “Benden farklı değilsin.” deme sebebi de budur. Joker, Batman’i hedef gösterir. Bruce uzun bir süre “Sen olmazsan ben var olamam.” ve “Beni tamamlayan sensin.” sözlerini anlayamaz. Batman bir aksiyon, Joker ise bir reaksiyondur. Eğer Batman olmasaydı suçlular Joker’a sığınmayacaktı.

Joker cinayetler işler ve halkı terörize eder. Bruce’un düzenlediği partiyi de basar. Joker halka korku salar ve devleti etik değerleri çiğnemesi için provoke eder. İsteği, kuralların çiğnenmesidir. Batman’in düşündüğünün aksine hedef Batman değildir. Batman zaten illegal varlığıyla tartışılabilir durumdadır. Joker, tartışılmaz olanı yani adaleti, hukuku hedef almaktadır. Joker belediye başkanını öldüreceğini açıklar ve başkan saklanmaz. Bunun üstüne Joker ateş açar ve Gordon kendini feda eder. Joker baskısını arttırdıkça halk, Batman’in kellesini ister. Savcı Dent, Batman’in kendisi olduğunu söyler ve hukuk, Batman’e sahip çıkar. Joker harekete geçtiğinde, Batman ve Joker karşı karşıya gelir. Joker, Batman’in kendisini ezmesi için fırsat verir. Böylece Batman bir cinayet işleyecektir ve Joker’dan bir farkı kalmayacaktır. Batman kuralı çiğnemiş olacaktır. Joker, Batman’in maskesini çıkarmadan Gordon, Joker’ı yakalar. Gordon ölmemiştir ve devlet yalan söylemiştir. Sorguda Joker, Batman’e birbirlerini tamamladıklarını ama kuralsız yaşanması gerektiğini söyler

İkilemler

Joker, Dent ve Rachel’ı kaçırır ve bombalara bağlar. Batman’le küçük bir oyun oynamak ister. Ona seçenek sunar. Eğer Batman sisteme uyacak biriyse doğru olanı yapacak ve savcıyı Dent’i kurtaracaktır ya da kişisel düşünüp Rachel’ı kurtaracaktır. Batman Rachel için yola çıkar ama Joker yerlerini ters söylemiştir ve Batman, gittiği yerde Dent ile karşılaşır. Eğer doğru olanı yapsaydı, Joker onu Rachel’ı kurtarmış olmasıyla ödüllendirecektir. Batman etik değerleri bozar ve gelecek aksiyonlar için telefonları dinlemeye aldırır.

Joker iki gemiye bomba yerleştirdiğini açıklar. Suçlular cezayı hak ediyordur ve halk onları öldürür ya da suçlular düğmeye basar ve halkı öldürürler. Her iki seçenekte de Joker haklı çıkacaktır. Beklenmedik bir durum yaşanır ve iki taraf da düğmeye basmaz, hatta suçlulardan biri kumandayı fırlatır. Fedakarlık yapılmadan kriz durumları aşılamaz. Joker ilk defa seçenek tanımaz ve her iki gemiyi de patlatacağını açıklar. Bu sırada Batman dinlediği telefon sinyalleriyle Joker’ı bulur ve bir dövüş başlar. Tam da bu sahnede Joker ilk defa Batman’e yaralarıyla ilgili soruyu sorar. Batman ise “Hayır ama bunlar nasıl oldu biliyorum.” der ve Joker’ı binadan aşağı sallandırır. Joker sonunda Batman’in ondan farklı olmadığını kanıtlıyordur ve ölüme giderken bile kahkahalar atmaktadır ancak Batman onu geri çektiğinde Joker “Sen ve ben bunu sonsuza dek yapmakla yükümlüyüz” der. Batman şehrin kendini Joker’a ispatladığını söyler ama Joker henüz asını oynamadığını söyler. Joker’ın hedefi asla Batman olmamıştı. Batman zaten bu savaşı kaybetmeye mahkumdu. Onun varlığı zaten illegaldi. Savunduğu şeyle olduğu şey birbirine uymuyordu. Hedef her zaman devleti belli bir noktaya getirmekti.

Joker Savaşı kazanır

Ve Final… Dent, Gordon’ın ailesini rehin alır ve daha önce söylediklerini hatırlatır ancak Gordon her zaman Batman’le çalışmayı tercih etmiştir. Dent, onu bulan Batman’e adalete inancı olmadığını ve kaosun adil geldiğini anlatır ve çocuğu tam öldürecekken Batman üzerine atlar ve Dent ölür.  Joker tam anlamıyla kazanmıştır. Gordon yalan söylemiştir. Dent, yani yargı, bir canavara dönüşmüş ve masumları hedef almıştır. Batman ise kuralı çiğnemiş ve Dent’i öldürmüştür.

Suçluları yok etmek için suça başvurulur. Anarşizm ve terörizm bunu takip eder. Terörizm’e karşı aşırı şiddet uygulanır ve sistem çöker. Bunların neticesinde birileri gelir günü kurtarır. Günü kurtaran adam kötü adam olur. Ya iyi olarak ölür ya da kötü olacak kadar uzun yaşar.

The Dark Knight üçlemesini bir efsane haline getiren, Nolan’ın anlattıklarıdır aslında. Tüm oyunculuklar ve hikaye harika da olsa anlatılanlar filme bambaşka bir boyut kazandırmıştır. Perdede sadece 21 dakika boyunca görülen Joker rolüyle Heath Ledger, Joker karakterini bambaşka bir boyuta taşımış ve DC’nin tüm çizgi roman kurgusunuz değiştirmiştir. Hayır, Batman’in baş düşmanı 2008 yılına kadar Joker değildi, Ra’s al Ghul’du. Nolan kardeşler… Onlar için apayrı bir başlık açmamız gerek. Özellikle Christopher Nolan’a.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post DÜNYANIN EN ACIMASIZ DENEYLERİ
Next post İşte karşınızda dünyanın en korkunç olayların yaşandığı mekanlar…