Corpsewood Malikanesi

Satanizm, uyuşturucu partileri, şeytani semboller, heykeller, ilginç bir portre, boş yere işlenmiş iki cinayet ve ürkütücü son sözler. Corpsewood malikanesinin korkunç tarihine gelin bir göz atalım.

1926 doğumlu Charles Scudder, Loyola Üniversitesinde farmakoloji profesörü olarak hayatını sürdürmekteydi. Scudder eğitimli ve varlıklı bir aileden gelmekteydi. Toplumun kabul etmekte zorlandığı bir tarzı vardı. Mora boyattığı saçları, büyük ve garip takıları… 2 evlilik yapan Scudder’ın 4 çocuğu vardı. Ancak yaşadığı hayattan sıkılmış olacak ki büyük değişiklikler için plan yapmaya başlamıştı. Tabi ki en yakını Joseph Odom ile beraber.

Joseph Odom, Charles’tan 12 yaş küçük yani 1938 doğumluydu. Eğitim görmüş bir insan değildi fakat doğuştan geldiğine inanılan bir yeteneği vardı ki yemek yapmak. İkilinin tanışmasına ise tam da bu yetenek neden olmuştu. Charles, Joseph’i malikanesine aşçı olarak almıştı. 17 sene burada çalışan Joseph, Charles’ın en yakını olmuştu. Hatta öyle ki toplum tarafından çift olduklarına dair söylentiler bile çıkmaya başlamıştı. İkisinin de cinsel yönelimlerinden kaynaklanan bu söylentiler hiçbir zaman kanıtlanamamıştı.

Malikanenin inşa aşaması

Bu 17 sene boyunca yaşamlarından sıkılmış olacaklar ki; münzevi bir yaşam tercih edip, ormanın derinliklerinde ıssız bir yer buldular. İnşaat konusunda hiçbir bilgileri yoktu. Fakat her şey ile kendileri ilgilenmek istedikleri için Charles ilgili bir kitap aldı ve oradan aldığı bilgiler ile inşaata başladı. Koskoca bir malikane inşaat etmeyi başarmışlardı. Evde hiçbir köşe yapılmamıştı. Bunun nedeni ise Charles’ın kötü ruhların köşelerde saklandığını düşünmesiydi. Charles ´´Şeytan Kilisesi´´nin bir üyesiydi. Şeytan kilisesi şeytan dahil hiçbir tanrısal figüre inanmaz, dünyevi zevklere göre yaşardı.

Malikanenin olduğu alana ilk gittiklerinde yapraksız duran agaçların birer cesede benzediği düşünelerek malikaneye ölü ceset ağacı anlamına gelen Corpsewood adını verirler.

İlk gittikleri anda yolun ortasında gördükleri ölü bir at yüzünden de yola ölü at yolu anlamına gelen Dead horse road adını verirler.

Piliç Evi

Malikanenin inşaatı bitmiş olsa da Charles ve Joseph e yetmemiş gibi gözüküyordu. En alt katı kümes haline getirmişlerdi. İkinci katı depo gibi kullanıp son katı ise zaman geçirebilecekleri bir yer olarak inşa etmişlerdi. Son kata “Pembe oda” adını vermişlerdi. Halk arasında ise bu oda ” Zevk odası” olarak adlandırılmıştı. Zamanlarının büyük çoğunluğu ise burada geçerdi.

Misafirler

Bir süre sonra sıkılmaya başlayan Charles, insanlara davet mektupları göndermeye başlamıştı. Seks ve oyun partileri düzenlemeye başlayan Corpsewood, partiye gelecek olan misafirlerine bir iki gün önceden gelmelerini rica ediyordu. Bunun nedeni ise misafirlerin Dr. Scudder tarafından sağlık kontrolünden geçirilmesiydi. Misafirlerin sadece pembe odada durmalarına izin verilirdi.Bu misafirlerden en önemlileri ise Kenneth Avery Brock ve Samuel Tony West’ti.

Brock ve West

Tonny West 18 yaşına kadar psikolojik tedavi gören sabıkalı bir suçluydu. 13 yaşında yiğenini vurmuş, hırsızlıktan hapse girmiş ve hapisten kaçıp kayınbiraderini vurmuştu. Bir ev arkadaşı aramaya başladığında ise yolu Kenneth Brock ile kesişmişti.

Kenneth Brock ise ormanda avlanırken Scudder ve Odom ile tanışmıştı. Brock, Scudder ile birlikte olmuş sonrasında ise bundan rahatsız olduğunu söylemiş ancak görüşmeye ve onlarla zaman geçirip eğlenmeye devam etmişti. Bir süre sonra West’ide yanına almaya başlamıştı. Zaman geçtikçe Brock ve West Corpsewood’u soymaya karar vermişlerdi. Brock, Scudder’ın onu kullandığını düşünmeye başlamış ve iyice sinirlenmişti. Malikaneye nadiren insan alan Scudder ve Odom ise Brock ve West’i malikaneye almıyor sadece piliç evinde zaman geçiriyorlardı.

Cinayet Günü

12 Aralık 1982 günü Brock ve West planlarını gerçekleştirmek üzere yola çıkmışlardı. Brock ilk olarak annesinin tüfeğini ödünç almıştı ve West’in ablasına maç izlemeye gitmişlerdi. Daha sonra West’in yiğeni Wells’i de yanlarına alarak çıkmışlardı ve yolda Teressa Lynn Hudgins ile karşılaşmışlardı. Brock Teressa’yı önceden tanıyor olsa da West ilk defa karşılaşmıştı. West Teressa’ya çıkma teklifi etmiş, Teressa’yıda yanlarına alarak piliç evine gitmişlerdi. Kafa yapıcı bazı maddeler kullanmaya başlamışlardı. Bir süre sonra Brock daha fazla şarap istediğini söylemişti ve Scudder biraz daha şarap getirmek üzere oradan ayrılmıştı. Scudder döndüğünde Brock daha fazla madde istediğini söyleyip oradan ayrıldı ancak amacı tüfeği almaktı. Tüfeği aldı ve geri döndü. Scudder tüfeği gördüğünde sakindi çünkü daha öncede benzer olaylar yaşamış ancak durumu kontrol altına almayı başarmıştı. Scudder soğukkanlılıkla devam etmiş ve Brock’u bir süreliğine de olsa vazgeçirmeyi başarmıştı. Ancak bir süre sonra Brock tekrardan ayaklanmış, Scudder’ı yere düşürüp ellerini arkadan bağlamayı başarmıştı. Paraların yerini sormuş fakat cevap alamayınca ağzını bağlamıştı. Teressa ve Wells kaçmaya çalışmış ancak West peşlerinden gitmişti. Wells ve Teressa West’i ikna etmeyi başarmışlardı ancak arabaya gittiklerinde araba çalışmamıştı. Bunun sonucunda West bunun bir işaret olduğunu düşünüp ikiliyi yeniden yukarı çıkarmıştı.

Tüm bunlar yaşanırken Odom mutfaktaydı ve hiçbir şeyden haberi yoktu. West ve Brock Odom’un daha çabuk konuşacağını varsayarak Brock’un Odom’un yanına gitmesine karar vermişlerdi. Wells ne kadar yalvarsada West durmamaya emindi. O arada silah seslerini duymuşlardı. Brock, köpekleri ve Odom’u vurmuştu. Brock geri döndüğünde ise ikili Scudder’ı mutfağa sürüklemeye başlamışlardı. Scudder, Odom’u ve köpekleri gördüğünde ise köpekler sobanın yanında yatıyor, Odom ise 4 kere başından 1 kere kolundan vurulmuş haldeydi. Scudder, Odom’u gördüğünde dehşete kapılmış haldeydi fakat ikili hala paranın yerini sormaya devam ediyordu. Her şeye rağmen Scudder sürüklenerek Odom’un yanına gitmeye çalışıyordu. Bunu gören West, Scudder’ı önce başından vurmuş, Scudder durmayınca ise 3 el daha ateş etmişti. İkili evi aramaya başladılar ancak evde hiç para yoktu bunun nedeni ise Scudder ve Odom paralarını bankada tutuyor, ödemelerini bile çekle yapıyorlardı. Evde sadece önemli mobilyalar vardı ancak bunlar taşınırken çok zorluk çıkarabilicek eşyalardı. Bir kaç eşyayı götürmeye kalktılar ama onları taşırken Scudder’ın sesini duydular ve ölmediğini anlayınca bir el daha ateş ettiler. Aynı sesler Odom’dan da gelince bir elde ona ateş ettiler ve oradan çıktılar.

Cinayet Sonrası

Olayların ardından Teressa polise gitmeleri gerektiğini söylesede Wells, dayısını tehlikeye atmak istemediği için Teressa’yıda alıp kendi evine götürdü. Bir süre sonra Teressa telefona ulaşıp kendi dayısını aramayı başarmıştı. Bu sırada Brock ve West kaçmaktaydılar hemde Scudder ve Odom’un arabasıyla. Bu sırada Scudder ve Odom’un aile dostları ikiliyi görmeye gelmiş ancak arabanın olmadığını görünce bir yere gittiklerini düşünüp geri dönmüşlerdi. Bir gün sonra geri geldiklerinde ise araba hala ortalarda gözükmüyordu. Bu sırada köpeklerin olmadığını ve mutfak kapısının kurşunlandığını gören dostları ise hemen polisi aramak için telefon bulmak üzere uzaklaştılar. Polisler geldiğinde inanılmaz bir koku ile karşılaştılar ve evi incelemeye başladılar. Evde satanizm ile ilgili bir sürü sembol ve eşya vardı.

Bu arada dayısını aramayı başaran Teressa’yı arkadaşları gelip almış ve direkt polise götürmüşlerdi. Teressa ise bildiği her şeyi polise anlatmıştı.

Tutuklamalar

Teressa’nın anlattıklarından sonra polis, Wells, Wells’in annesi ve Brock’un annesini buldular. Bu sırada Brock ve West ise Teksas’taydılar. İkili sürekli tartışıyordu. West en sonunda Brock’u kovmuştu. Brock bu durumda geri dönmeye karar verdi. Durduğu bir benzinlikte telefonla annesini aradı ve hakkındaki suçlamaları öğrendi. Büyük bir katarsis yaşadı ve benzinlikte çalışanlara her şeyi anlattı. Çalışanların polisi aramasıyla birlikte Brock tutuklandı. West ise tek başına daha fazla kacamayacagini anlamış olacak ki geri dönmeye karar verdi. Yolda arabası bozulunca girdiği dükkanda bir polis memuru ile karşılaştı ve her şeyi anlattı. Polis West’i aldı ve o bölgede bulunan götürdü.

Yargı süreci başladığında Brock her şeyi kabul etti ve 3 müebbet aldı. West ise suçunu kabul etmedi ve dava sürecini uzatmak istedi. Süreç sonunda idam cezası aldı fakat jürilerin objektif olmadığı düşünülerek yeni bir dava açıldı. Dava başka bir şehre taşındı. Jüri bulmak iyice zorlaşmıştı çünkü herkesin dava hakkında çıkarımları vardı. 15 Şubat 1985’te ise West suçunu kabul etmiş ve Brock’la aynı cezayı yani 3 müebbet cezası aldı.

Ürpertici Detaylar ve Söylentiler

Malikanede Scudder’ın başından 5 kurşunla vurulmuş, ağzı kapatılmış ve gözleri yarım açık halde resmedilmiş bir portresi bulunmuştu yani öldüğü şekilde. Arkadaşları Scudder’ın sürekli kendilerine bu resmi gösterip “Bakın ben bu şekilde öleceğim.” dediğini de söylemişlerdi.

Malikanedeki eşyaların değerli olduğundan bahsetmiştik. İnsanlar bu davayı öğrendiklerinde malikaneye gidip orada bulunan eşyaları almaya başlamışlardı. Ancak aldıkları gibi geri getirdikleri, eşyaların uğursuzluk getirdiğini hatta davada görevli avukatın oradan aldığı eşyayı eve getirdiği gibi karısının bacağının kırıldığı söyleniyor.

Eşyaların bazılarının bir koleksiyoncuda bazılarının ise alan kişiler tarafından lanetli olduğu düşünülerek yakıldığı söyleniyor.

Malikaneye giden bir çok insan oradan bir eşya aldıktan sonra arabalarının bozulduğunu söylemiş, hatta oraya giden polis memurları bile arabalarının bozulduğundan bahsetmişlerdir. Tıpkı Teressa ve Wells’in başına geldiği gibi…

Bir süre sonra ise piliç evi ve malikane gizemli bir şekilde yanıyor. Nedeni ise asla bulunamıyor…

Joseph Odom’un cesedi asla bulunamamıştır. Bir polis memuru Joseph’in öldükten sonra malikanenin spesifik bir yerine gömülmek istediğini söylüyor ve polisler cesedibulmak adına malikanenin etrafını kazıyorlar. Ceset asla bulunamıyor. Yeri tek bilen Odom’un ablasıdır ama ailenin kalanına dahi yerden bahsememiştir. En azından ölüsünün rahat bırakılmasını istemektedir.

2002’de Charles Scudder bir krematoryumda yakılıyor. Krematoryumda çalışan görevlinin Odom’dan kalanların ve Scudder’ın cesedinin yakılmasının ardından delirdiği kayıtlar arasında. Bazıları diş dolgularındaki civanın uzun süre solunmasından kaynaklandığını düşünsede bazıları hala Corpsewood’un laneti olduğuna inanıyor.

Araştırma yapmak üzere bölgeye gelen Amerikalı bir yazar, kaldığı yere yakın bir masaj salonuna gittiğinde orada çalışan bir yerliyle bu konu hakkında konuşmak istiyor ve tüyler ürpetici bir olay duyuyor. Yerli, yakınlarda bölgeye gittiklerinden ve orada 2 adamla karşılaşıp sohbet ettiklerinden, malikaneyi dolaşıp geldiklerinde ise orada kimsenin olmadığından bahsediyor. Yazar Scudder ve Odom’un resmini gösterdiğinde ise adamların onlar oluğunu fark ediyorlar.

Malikaneye giden insanlar günümüzde bile hala köpek hırlamaları, arp sesleri duyduğunu, birilerinin kendilerini izlediğini ve yaşlı bir adamın yanlarına gelip sohbet ettiğini söylemektedirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Previous post Avrupa’nın En Büyüğü Fenerbahçe Alagöz Holding
Next post Okuyos! Okült ve Gotik Eserler