0-3 yaş arası dönem çocukların bilinç dışı olarak çevresindeki her şeyi sünger gibi emdiği emici zihin dönemidir. Çocuklar neye maruz kalırlarsa onu emerler. 3-6 yaş arası dönemde bilinç dışı olarak öğrendiklerini bilinçli hale getirirler.
0-6 yaş arası dönemde çocukların beyindeki nöronlar çok hızlı hareket ederler. Çok uyarana maruz kalmaları ve farklı deneyimler yaşamaları beyin gelişimlerini olumlu yönde etkiler. Doğuştan gelen kalıtımsal özelliklere, deneyimsel yaşantılar da eklendiğinde beynin gelişimleri olumlu yönde ilerler. 0-6 yaş döneminde yapılan çalışmalarla, çocukların gelişimlerine katkıda bulunulmalıdır. Potansiyelleri keşfedilip en üst seviyeye taşınmalıdır.
Bu dönemde çocukların nörofizyolojik mekanizması açıktır, algıları güçlüdür, hafıza kaydı yoğundur ve öğrenme gücü en yüksek seviyededir.
Bebekler dünyaya geldiklerinde beyin gelişimi henüz tamamlanmamıştır. Beyin gelişiminin çok büyük bir kısmı ilk 6 yılda tamamlanır. Hayatları boyunca edindikleri tüm davranış biçimlerinin %70 ini 0-6 yaş döneminde kazanırlar. Bu sebepten bu yaş aralığı çok önemlidir.
Çocuğun çevresi ile iletişimini sağlayan dil gelişimi, konuşma becerisi ve kelime hazinesi bu yıllarda zenginleşir.
Bu gelişime katkı sağlayıcı en temel şey bebeklik sürecinde, ilgi ve sevginin gösterilmesi, ten teması kurmak ve ihtiyaçların karşılanması, anneyle kurulan bağın güvenli olmasıdır. Bunlarla birlikte göz teması kurmak, dokunmak, sevgi sözcükleri kullanmak, kitap okumak ve oyun oynamak gelişmekte olan beynin gelişimine olumlu yönde katkıda bulunmaya yardımcı olur.
Bu dönem çocuklarımızın kendilerini ve çevreyi keşfettikleri ve öz güvenlerini kazandıkları dönemdir.
Doğru uyarı ve yönlendirmeler, dikkat eksikliğinin giderilmesine, farkındalık duygusunun artmasına, daha güvenli, paylaşmayı seven ve sosyal bireyler olarak yetişmesine katkı sağlar.
Bu dönemde doğru ve zamanlı uyarılarla gerekli temeller atılmazsa, ileriki yaşlarda bu becerileri geliştirmek zorlaşır, hatta kimi zaman imkansız hale gelir.